Karasu,
Marmara Bölgesi'nde, Sakarya İli'ne bağlı bir ilçe , doğusunda Kocaali ilçesi, güneyinde Hendek ilçesi, güneybatısında Ferizli ilçesi batısında Kaynarca ilçesi ve kuzeyinde de Karadeniz ile çevrilidir.[2] Marmara Bölgesi’nin Batı Karadeniz ile birleştiği yerde, Sakarya’nın kuzeyinde yer alan ilçe toprakları hafif dalgalı alçak alanlardan oluşmuştur. Karadeniz kıyısındaki düzlüklerin gerisinde hafif eğimlerle yükselen alanlar, bu alanların güneyinde de dalgalı düzlükler bulunur.
Kökenbilim
Karasu'nun eski yerleşim yeri Küçük Karasu köyüydü.Köyün etrafındaki bataklıklardan dolayı karasu denilmiştir.Halk çıkan salgın hastalıktan sonra bu gün Karasu merkezinde bir mahalle olan İncilli'ye yerleşmiş ve burası Karasu adını almıştır.
İlçe topraklarını Sakarya nehri sulamaktadır.Sakarya'nın taşıdığı alüvyonlarla vadi tabanlarında ve denize ulaştıkları kesimlerde verimli düzlükler oluşturur. Acarlar, Akgöl ve Küçükboğaz Gölleri ilçedeki belli başlı göllerdir. İl merkezine 50 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 788 km2dir.
Tarihçe
İlçede, MÖ 3. yüzyılda başlayan Bithynia Krallığının egemenliği MÖ 1. yüzyıldaki Roma yönetimine kadar sürmüştür. Bizanslıların Optimation Theması’nın sınırları içerisindeki Sakarya bölgesi zaman zaman Arap istilalarına uğramıştır. 11. yüzyılın sonlarında Selçuklulardan Artuk Bey’in buradaki Bizanslıları yenmesi ile yöre Selçukluların eline geçmişse de 1072’de yeniden Bizanslılar yöreye hakim olmuşlardır. Bunun ardından 1097’de Haçlıların, Danişmendlilerin, Anadolu Selçuklularının ve İznik’te merkezi kurulan Nicaia İmparatorluğunun yönetimine girmiştir. 1322’de Orhan Gazinin komutanlarından Konurap tarafından Osmanlı Devleti topraklarına katılmıştır. 1888 yılına kadar, "Pazarsuyu" adıyla Kastamonuya, sonrasında İzmit'e bağlanmıştır.1933'e kadar Bucak , 1933'te ilçe yapılarak İzmit'e bağlanmıştır.1954 yılında Sakarya ilinin kurulmasıyla, bu ile bağlı ilçe olmuştur.
En eski tarihi eserler Sakarya nehri kıyısındaki günümüze ancak temel kalıntıları kalan, Karapınar ve Akkum arasındaki "Karasu Kalesi"dir.Bugün fındıklıklar içinde kalan kaleden geriye fazla bir kalıntı kalmamıştır.Bizans döneminde Sakarya nehir ulaşımının güvenliği için yapıldığı düşünülmektedir. Eski adı "İncilli" olan Karasu, 19. yüzyıl sonlarında bağımsız İzmit Mutasarrıflığının Kandıra kazasına bağlı bir nahiye idi. Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde Karasu’dan; “Bundan 300 sene evvel Karasu Köyü’de kurulmuştur. İzmit Sancağı’nın Kandıra Kazası’na bağlı bir kasabadır. Halkı çoğunlukla kömür taşımacılığı ve balıkçılık yapmaktadır” diye söz etmektedir.
1898 yılında Karasu'da cinko ve kurşun bulunmuş ve 1. Cihan Harbine kadar işlenmeye devam etmiştir.[3]
Karasu tarihinde İpsiz Recep Emice ismi önemli bir yer tutar. Aslen Rizeli olan İpsiz Recep Kurtuluş Savaşında Karasu'yu kendine karargâh yapmış, Milli Mücadeleye önemli katkılarda bulunmuş milis yüzbaşıdır.
Cumhuriyet döneminde bataklıklar kurutulmuş, Kafkasya ve Balkanlardan gelen göçmenler yöreye yerleştirilmiştir.1940'larda başlayan ve hâlen devam eden Doğu Karadenizden aldığı göçlerle hızla büyümüştür.
II. Dünya savaşında Karasu açıklarında batırılan 30. denizaltı filotillasıdan U-20 Alman denizaltısının yeri yakın zamanda bulunmuştur.[4]
İklim
Karadeniz ikliminin hakim olduğu Karasu'da kışlar çok soğuk değildir, yazlar aşırı sıcaklar görülmez,her mevsim yağışlı geçmektedir.Kar yağışları birkaç gündür, yerde fazla kalmaz.Yıllık yağış ortalaması 1200 mm'dir.
Ekonomi
İlçe ekonomisi tarım, turizm ve balıkçılığa dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında fındık, mısır ve buğday, gelmektedir. Hayvansal üretim ilçenin ikinci gelir kaynağı durumundadır. Ayrıca kent yakınındaki Sakarya ağzı balıkçı tekneleri için doğal bir liman olup, küçük ölçekli tekne yapım yerleri de vardır.
Karasulu balıkçılar genelde: kum midyesi, deniz salyangozu, palamut, lüfer, barbunya, tekir, mezgit, istavrit, kalkan, kefal, tirsi, köpek balığı ve vatoz avlarlar. 143 tekne ile yıllık 2.000 ton (2003) deniz ürünü yakalanmaktadır. Yakın zamana kadar liman bulunmadığından Sakarya nehrinin ağız kısmı (Yeni Mahalle) sığınma yeri olarak kullanılmaktadır. Depolama imkanı olmadığından sabah çıkan balık mezat usulü bekletilmeden satılmaktadır. [5]
İlçe sınırlarında MTA tarafından, Çamdağı'nın kuzeyinde bakır, kurşun , çinko zuhuratı, İhsaniye sahilinde kumul alanlarda titan madeni varlığı saptanmıştır.[6][7]
Turizm
Kıyı boyunda yazlık daire ve siteler geniş yer tutar. Pansiyonculuk hizmeti yaygındır. Deniz turizminin yanında son yıllarda Acarlar longozu (su basar orman) endemik bitki ve hayvan türleriyle, uluslar arası boyutta incelenmekte ve ilgi çekmektedir.
Maden Deresi Kanyonu yazın aşırı sıcak zamanlarında bile serin atmosferiyle piknikçilerin gözde yeridir.
Küçükboğaz Gölü ilginç oluşumu ile amatör balıkçıların ve piknikçilerin vazgeçemediği yerlerdendir.
Yeni Mahallede Sakarya Nehrinin denize döküldüğü Sakarya Ağzı görülecek yerlerdendir.Çevresi alkollü ve alkölsüz restaurantları, yeni yapılan yürüyüş yolları, oturma banklarıyla çekici hale gelmiştir.
Karasu sahilde kurulması düşünülen sivil havacılık pisti ile yakın zamanda bu konuda da ismini duyurmaya başlayacaktır.
Karasu ve çevresinde karstik taşların varlığından dolayı pek çok küçük ve orta ölçekli mağara mevcuttur.
Karasuda son yıllarda liman yapımına başlanması, serbest bölge ilan edilmesi, tersane kurulması ile birlikte hızlı bir gelişme başlamıştır.Bu olay kent nüfusunun hızla artmasına çok miktarda yeni konut yapılmasına ve arsaların hızla değerlenmesine neden olmuştur.
Sakarya nehrine 2000 yılından itibaren Mersin balığı yavruları bırakılmaktadır. Geçmiş yıllarda Sakarya nehri ağzında bolca avlanan, belediye ambleminde yer alan Mersin Balığı nesli yeniden canlandırılmaya çalışılmaktadır[8].[9]. Nesli tüketilen balığın anısına festival düzenlenmektedir.[10]
1987 yapımı Türk filmi Otobüs Yolcuları / İhsaniye - Karasu Karasu'nun İhsaniye köyünde çekilmiştir.[11][12]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder